soru sormak

"soru sormak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 15 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	soru sormak	ask f.
That is why we asked these questions. Bu yüzden bu soruları sorduk. More Sentences
2	Yaygın Kullanım	soru sormak	ask a question f.
Representatives of the Commission, I would like to ask a question which refers rather more to the future. Komisyon temsilcileri, ben daha ziyade geleceğe yönelik bir soru sormak istiyorum. More Sentences
General
3	Genel	soru sormak	query f.
The CEO was queried about his plans for investment. CEO'ya yatırım planları hakkında sorular soruldu. More Sentences
4	Genel	soru sormak	pose a question f.
When you pose a question, you expect an answer. Bir soru sorduğun zaman bir cevap beklersin. More Sentences
5	Genel	soru sormak	enquire f.
6	Genel	soru sormak	inquire f.
7	Genel	soru sormak	question f.
8	Genel	soru sormak	interrogate f.
9	Genel	soru sormak	put a question to f.
10	Genel	soru sormak	place in question f.
11	Genel	soru sormak	call in question f.
12	Genel	soru sormak	shoot f.
13	Genel	soru sormak	quaere f.
14	Genel	soru sormak	quizzify f.
15	Genel	soru sormak	buzz f.

"soru sormak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 35 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	bir soru sormak	raise a question f.
He raised a question. Bir soru sordu. More Sentences
Phrasals
2	Öbek Fiiller	(biri/bir şey) hakkında soru sormak	inquire about (someone or something) [us] f.
I would like to inquire about your services and prices. Hizmetleriniz ve ücretleriniz hakkında soru sormak istiyorum. More Sentences
General
3	Genel	cevap veremeyeceği bir soru sormak (birine)	stump f.
4	Genel	anket yapmak için soru sormak	survey f.
5	Genel	çok soru sormak (birine)	quiz f.
6	Genel	sözünü kesip soru sormak	heckle f.
7	Genel	birine bir dizi soru sormak	ask somene a series of questions f.
8	Genel	zor bir soru sormak	ask a tough question f.
9	Genel	zor bir soru sormak	ask a hard question f.
10	Genel	zor bir soru sormak	ask a difficult question f.
11	Genel	tekrar soru sormak	requestion f.
12	Genel	(görgü tanığına) yönlendirici soru sormak	lead f.
13	Genel	istenen cevabı almak için (soru) sormak	load f.
Phrasals
14	Öbek Fiiller	(birine bir konuda) soru sormak/soru yöneltmek	question (one) about (something) f.
15	Öbek Fiiller	birine bir konuda soru sormak	question someone about someone or something f.
16	Öbek Fiiller	arka arkaya soru sormak	fire off f.
17	Öbek Fiiller	arka arkaya soru sormak	fire off f.
18	Öbek Fiiller	(biri/bir şey) hakkında soru sormak	enquire about (someone or something) [uk] f.
19	Öbek Fiiller	(biri/bir şey) hakkında soru sormak	inquire of (someone or something) f.
20	Öbek Fiiller	hakkında soru sormak/soru yöneltmek	question about f.
Colloquial
21	Konuşma Dili	bir sürü soru sormak	ask a lot of questions f.
Idioms
22	Deyim	birine beklemediği bir soru sormak	bowl someone a googly (uk) f.
23	Deyim	birine beklemediği bir soru sormak	throw someone a curve (us) f.
24	Deyim	(birine) şaşırtıcı bir soru sormak, bilgi vermek	throw (someone) a googly [uk] f.
25	Deyim	(birine) ummadığı bir soru sormak, bilgi vermek	throw (someone) a googly [uk] f.
26	Deyim	tanığa cevabı belli bir soru sormak	lead a witness f.
27	Deyim	tanıktan belli bir cevabı almak için düzenlenmiş bir soru sormak	lead a witness f.
28	Deyim	tanığa belirli bir cevaba yönelten soru sormak	lead a witness f.
29	Deyim	tanığa cevabı yönlendiren soru sormak	lead a witness f.
30	Deyim	tanığa cevabı belli bir soru sormak	lead the witness f.
31	Deyim	tanıktan belli bir cevabı almak için düzenlenmiş bir soru sormak	lead the witness f.
32	Deyim	tanığa belirli bir cevaba yönelten soru sormak	lead the witness f.
33	Deyim	tanığa cevabı yönlendiren soru sormak	lead the witness f.
Speaking
34	Konuşma	size bir soru sormak istiyorum	I want to ask you a question expr.
Law
35	Hukuk	karşı tarafın şahidine soru sormak	crossquestion f.